Ülkenin freni boşalmış!

Sevgili okurlar,
Şurada haftasonu meydana gelen kazalarda çok sayıda vatandaşımızı kaybettik!
İnsan üzülmeden edemiyor?
Üzülmeyi bırakın, insan kahroluyor!
Allah aşkına, trafikte kaybettiğimiz canların hesabını kim, kimler verecek?
Nerede, ne tür eksiğimiz var?
Bilen var mı?
Bilen varsa, neden açıklamaz?

SAVAŞTA MIYIZ?
Gaziantep’te ise bir kaza değil, bir facia yaşandı!..
16 Kişinin hayatını kaybettiği, 21 Kişinin yaralandığı kaza şoku atlatılmadan, bu sefer acı haber Mardin’den geldi..
Mardin’de frene patlayan TIR kamyonu, kalabalığa dalıyor!
20 Ölü, 29 Yaralı!
“Ukrayna-Rusya” savaşının ilk günlerinde bu kadar insan hayatını kaybetmedi?
Ne oluyor Allah aşkına?
Bilen var mı?
Yollar mı kusurlu?
Şoförler mi dikkatsiz?
Araçlar mı yetersiz?
Uzmanlar televizyonlarda, yetersiz denetime ve insan unsuruna dikkat çekiyorlar?

BU VEBAL KİMİN?
Bu kadar hata, üst üste mi gelir?
Daha Gaziantep kazası sorgulanmadan, Mardin’den gelen acı habere ne demeli?
Nereye el atsan, “altından çürümüşlük, kokuşmuşluk” çıkıyor!
Demek ki, sorun büyük!
“İşin doğasında, bu ölümler var” diyerek, bu vebalin altından sıyrılamayız!
Kontrol şart!
Eğitim şart!

AH ŞU NEMELAZIMCILIK?
Bu “nemelazımcılık” bizi daha çok öldürür!
Öyleyse, herkes sorumluluğunu hakkıyla yerine getirecek!
Kayırmaya, iltimasa, torpile mahal verilmeyecek?
Yasalar ne emrediyorsa, yerine getirilecek?
Ama yasalara, önce devletin tepesinde bulunanlar uyacak?
“Yandan çizmek, kaçmak, arkadan dolanmak, bildiği gibi hareket” etmekten vazgeçeceğiz!
“Üstlendiğimiz ulvi görevin, yani sorumluluğun bilincinde olarak, millete örnek” olacağız!
Millete,” kemer sık” diyerek, “sen bolluk içinde, har vurup harman suvarmayacaksın”usta?
İmam bildiğini okursa, cemaatte imama uyar!

KAZA HABERLERİ BİTMİYOR!
Üzülerek ifade edelim ki, Sakarya genelinde de her gün, her hafta çok sayıda kazaya tanıklık ediyoruz..
Sanki millet ölüm yarışında?
Allah aşkına ne oluyor?
Nereye, ne yetiştirmeye çalışıyoruz?
Yani gideceğin yere beş dakiki geç gitsen ne olur?
Kıyamet mi kopar?

KAFAYI KİTAP OKUYAN KIZA TAKANLAR?
Ülkede kaza haberleri yankılanıyor, Bursa Büyükşehir Belediyesi de, Cumhuriyet Caddesi’ndeki kitap okuyan kız heykelini kaldırmış!
Allah, Allah!
Niye ki?
Efendim, “Ateizmi” özendiriyormuş?
Başka işimiz kalmadı, “iş kaldı sakal tarağa” öyle mi?
Vay ki,ne vay?
Kafaya bak, kafaya?
Allah sizi ıslah etsin!
Ne bulunmazgillerdenmişsizin be?

KIZLAR OKUMASIN HA?
Bu karar hemi de ülkenin en kültür kentlerinin başında gelen Bursa’da gerçekleştiriliyor!
Belli ki, kızlarımız okumasın, cahil kalsın!
Bir kesimin “odalıkları” çoğalsın?
Ulan, kafayı masum bir kız heykeline takacağınıza, şu iki günde kaybettiğimiz canlara taksanıza ya?
Bu yobazlık, bu işgüzarlık, asıl öldürür bizi!?
Vay ki, ne vay?
Memlekette hallar böyle efendim!
Bizi kimler korur, kollar efendim?

ÜLKENİN FERİNİ BOŞALMIŞ!
Bu ülkenin gerçekten freni boşalmış!
Allah hepimizi bu cehalet anlayışından korusun!
Vallahi, bunlar ezip geçmeye hazırlar?
Kendi gibi düşünmeyenleri,bunlara biat etmeyenleri sindirmeye, korkutmaya dünden hazırlıklılar?
Allah korusun!

İŞTE MİKROFON!
Sevgili gazeteci dostum Suat Beyanal anlatıyor:
“TRT Muhabiri Mehmet Karakaş ile Bisiklet yarışlarındayız..
Çekimler yapıldı, sıra röportajlara geldi..
Üç, beş gence mikron uzattık..
Gençlerden ıııııh, ses yok!
Mikrofondan öcü gibi kaçıyorlar!?..
Bu çekingenliklerine, korkaklıklarına bir anlam veremedim?..
Bu sefer, büyüklere mikrofon uzattık..
Şurada,” yarışlar hakkında” bilgi istiyoruz..
“Kadeş Savaşı” yorumu da istemiyoruz!
O kesimden de bir ürkeklik, kaçış?..
Bu duruma bir anlam veremedim..
“Atatürk, Cumhuriyeti bu gençliği mi emanet etti” diye düşünmedim değil!
Bu durum, beni ziyadesiyle üzdü, meslektaşım Mehmet Karakaş ise şaşkın mı, şaşkın!
Bir iki kelam edeni zor bulduk!”
İnsanlarımızı, bu hale getirenler utansın?
“Biz, bu konuşmayanların, konuşamayanların, susturulanların, sindirilenlerin, korkanların, ürkütülenlerin de; gözü, kulağı, sesi olmaya” devam edeceğiz!
Ama böyle mi?

HAYDİ MAÇA?
“Altınordu-Sakaryaspor” maçına gidilecek?
Gazete patronlarının desteği yok!
Haberci arkadaşlarımız, görev için can atıyor..
Sakaryaspor’un ilk deplasman maçı..
Gitmeden, tanıklık etmeden olmaz..
Araba, Ömer Sarıça’dan..
Benzin, Turgay Özbalkan’dan..
Yemekler, Suat Beyanel’den..
Haydi İzmir’e!..
Okur bilgilendirilecek, haberdar edilecek..

AH ŞU İMKANSIZLIKLAR?
Allah korusun, arkadaşlarımızın başına bir şey gelse, ne olur?
Düşünmesi bile, insana zul geliyor?
“İnsanımızı, imkansızlıklara rağmen bilgilendirmeyi sorumluluk ve görev sayanlara” selamlar olsun!
Bizler yazmaya, aydınlatmaya, irdelemeye devam ediyoruz..
Mesele, meslek sevdasıdır bu!
Anlayana tabii!?
Ama en önemlisi, ülkenin freni boşalmış!
Allah, hepimizi korusun!
Yusuf Cinal yazıyor, 23 ağustos 2022 Adapazarı