Dibe vuran siyasi anlayış?

Sevgili okurlar,
Türk siyasetine damga vuran siyasi partiler hakkında, “neler biliyoruz, neler bilmiyoruz” ve neleri gerçekten ıskalıyoruz?
Doğup, büyüdüğüm kentte ziyaretlerim sürüyor, arkadaş ve dost buluşmalarımın yanı sıra, yeni dostluklarda kurmaya büyük özen gösteriyorum..
Demem o ki, Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan, Cumhuriyet Halk Parti’sine, oradan Demokrat Partiye ve Adalet Partili yıllara, ardından Anavatanlı, MHP, Doğru Yol, Milli Selamet, Güven, Millet, Yeni Türkiye, DSP ve Halkçı partiye kadar, birçok partinin, siyasi platformda yerini aldığına tanıklık etmedik mi?
Her birinin farklı vaatleri yok muydu?

YENİ UFUKLAR, AYDINLIK YARINLAR?
Her birinin,” ülkeyi yeni ufuklara taşımak, milleti refah ile buluşturmak, gelecek kaygılarını yok etmek..” üzere, yola çıktığını unuttuk mu?
Bütün bunların, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hedef gösterdiği;” Muassır medeniyetler seviyesine çıkma” idealinin ötesinde, halka ne sundular ki?
“Türk Milleti Zekidir, çalışkandır” diyen bir devrin lideri, siyasi dehası, asker kişiliği ile Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı bakiyesinden kalan toprakları kurtardığı gibi yoksul halkına da, “Türkiye Cumhuriyeti” gibi, yepyeni bir ülke armağan etmedi mi?
Bunu tekbaşına mı yaptı?
Elbette hayır!

CUMHURİYETİ ÖZÜMSEMEMEK?
Ama, yakında 100.Yılını kutlayacağımız, “ Cumhuriyet’i içine sindirememek” ne demektir?
Yetişmiş, ileri görüşlü Osmanlı Paşaları ve bu yüce millet ile “bu büyük kutlu yol” yüründü ve başarıldı..
Bu büyük destanı anlata, anlata bitiremeyiz?
İşte bu yolda, ülke yönetimin devralan AK Parti(Adalet ve Kalkınma Partisi)21 Yıl sonra ”empati yapmaya” mecburdur?
Ülke, nereden, nereye getirildi?
Ne söylendi, ne yapıldı?
Rakip ülkeler ile olduğu kadar,” Muassır medeniyetler “ mücadelesinde, nereye geldik?
Kısacası, büyük bir durum değerlendirilmesi gerekmiyor mu?
Diğer siyasi partiler gibi AK Parti’nin, çıktığı bu yolda birlikte söylenen şarkıları hatırlanmaz mı?
Tabelasında “adalet” olan bir siyasi partinin, en büyük eleştirilerinden birini “adalet” konusu oluşturmuyor mu?
-İnsanımız, ne oldu da bu 21 Yılda “adalet” arar konuma geldi?
Ya, “kalkınma” diye, diye, betona niye toslandı?
Dünyadaki siyasi gelişmeler bağlamında, AK Parti iyi bir kulvar yakalamıştı..

RADİKALEŞMENİN FATURASI?
Ancak, “çeşitli siyasi mülhazalar ve dini vurgular” ile “AK Parti’yi yolundan alan ve radikalleşen yapısı” ile ülkeyi bugünlere getirdi..
“Güçlü bir İslami anlayış ve duruş, kadrolaşma, partilileri koruma ve kollama, iç ve dış siyasette elde edilen kazanımların kar hanesine yazılma arzuları, yeni zengin bir sınıfın yaratılmasından..” başka neye yaradı ki?
“Abdestinden şüphe edilmeyenlerin”, özellikle “akçeli işlerde” başköşeyi tutması ve “diğer bir kesimi öteleyerek, kutuplaşmaya ve yeni sorunların yaşanmasına” vesile olmadı mı?
“Denetimden” uzak işlerin yandaşlara verilmesi, medyada yeni bir “yandaş sınıf” yaratılması, eğitimdeki “yaz-boz” anlayışları, “sağlıkta, sağlıksız adımlar”, hesap verilme noktasında büyük sıkıntılar yaşatmadı mı?

EKONOMİK DAĞINIKLIK?
Ekonomideki dağınıklık, bir kesimi korumacılık yanında, parti içinde yaşanan çatlaklar, kopmalar ve söylem tepkileri, AK Parti’yi sarsmaya devam etti, bugünlere geldik!..
21 Yıl sonra AK Parti cenahında hala “özeleştirilere” yer verilmemesi ve bu eleştirilerin yapıcı olarak değerlendirilememesinin sancıları yaşanmıyor mu?
İşte akıp geçen 21 Yıl içinde,” AK Parti’nin yaptıkları ile yapamadıkları iyi bir süzgecten geçirilmedikten sonra, sağlıklı bir analiz yapmak” mümkün değildir!..
Hala, bu AK Parti yapısı, böyle  “yapıcı eleştirilere” bile imkan veremiyorsa, “bu çürümüşlüğü, bu kokuşmuluğu” gidermek, düzlüğe çıkmak mümkün değildir!?..
“Paramızın pul olduğu, insanımızın alım gücünün düştüğü, ücretlerin enflasyon denilen cavanavarın etkisinde eridiği bu günlerde, AK Parti’nin en büyük rakibi olarak, “artan hayat pahalılığı, yükselen fiyatların frenlenememesi” olarak görülüyor..

NEREDE HALKIN TEMSİLCİLERİ?
Lider etrafından örgütlenen ve iktidara yürüyen bir siyasi partinin “empati” yaparak, artık liderin istediği değil, “halkın temsilcileri” ile yola çıkması, belki “kurtuluşun” ilacı olur!..
Bu durdum, demokrasilerin de vazgeçilmez gereğidir!
Mutlaka, “halkın temsilcilerini” seçebilmeliyiz?
Maalesef, diğer siyasi partilerimizde, bu yanlışın icinde cebelleşiyor!
Bu vesile ile muhalefitin sürekli dillendirdiği “ Hak, Hukuk, Adalet” kavramları, kulağınıza hoş gelmesede, bir gerçeğin ifadesi olarak görülmelidir..

YOKLUK,YOLSUZLUK!...
“Yokluk, yolsuzluk ve Yoksuluk” söylemi ile yola çıkan AK Parti’nin, Sakarya kalesine bir dönüp  bakalım mı?
Dünden bugüne kaç milletvekili, kaç il başkanı, kaç ilçe başkanı ve kaç belediye başkanı ve meclis üyeleri seçildi?..
Çıkıp, Atatürk Bulvarı’na, Çark Caddesi’ne halka bir soralım, “bu torpilli, işaret ile seçilmişlerden” hangisini hatırlıyor?
Çok gerilere gitmeyelim?
Bugüne geldiğimizde bile, AK Parti Sakarya kalesinde, adı hizmetleri ile öne çıkanların adlarını bile çoktan unutanlar, işi “Tayyip düşmanlığı “ ile izah ederse, yine sorunu anlamamış oluruz!

ALGILAR SAVAŞI VE BEDELİ?
Bakınız, ülke genelinde öyle bir algı yaratıldı ki, sanal ortamda bile, “bu algılar savaşı” sürüp gitmektedir!
İnsanımız,” öyle bir kutuplaştırıldı ki, bataklık kurutulacağına, daha da büyütülerek, kutuplaşma” alabildiğine körüklenmektedir!..
Bir örnek ile yazımı noktalamak istiyorum:
Tweet hesabında Dr.Nilay Nur Sönmez,
” - İslam hariç her dine saygı duyarlar.
- Arapça hariç her dile saygı duyarlar.
- Kur’an hariç her kitabı severler.
- Camiler hariç her mekanı severler.
- Başörtüsü hariç açık giysiye saygı duyarlar.
 - Osmanlı tarihi hariç her tarihe inanırlar” diyerek, güya AK parti siyasetine, hizmet ettiğini sanıyor?
Bu söylemleri o kadar çok duyduk, işittik ki?

PARTİYE ZARAR YAZANLAR!?
AK Parti’nin, birçok alanda istenileni yapamadığını, yani gerçekleştiremediğini, partinin başında hala direnmekte olan, iktidara tutunmak isteyen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sözde destek verenlerin ne kadar yıkıcı olduklarını görmemek, anlamamak ne mümkün?!
AK Parti, önce 21 Yılın hesabını, muhasebesini iyi yapmalı!
Artılar ile eksiler ortaya konmalı!..
“Bu kraldan fazla, kralcı olanların”, partiye zararı önlenmeli!
Etrafına zehir saçan bu zihhiyetlerin, “ülke yararına iyi işlere imza atacağını” kim söyleyebilir?
“Kantarın topuzu” nerede kaçırıldı?
“Ne tür hatalar, bu hizmet yarışında”, köstek oldu?
Bunları millete iyi anlatmadan, eski günler hayal gibi görünüyor!
AK Parti zihniyetinin,” muhalefet ile değil, bu hayat pahalılığı ve gelir adaletsizliği üzerine giderek, bu ekonomik değerleri yerine oturtması”, belki kurtuluşun reçetesi olabilir!?

DİBE VURAN SİYASET ANLAYIŞI?
Ülkeye ve insanımıza daha fazla zarar vermenin alemi yoktur!..
Bu “metal yorgunluk ve yanlışlar”, AK Parti iktidarını bir çıkmaz sokağa getirmiştir!
Buradan çıkış hamleleri ise çok cılız kalmaktadır..
Bu 21 Yılı, “milletimizin çok iyi değerlendireceğine” inancımız tamdır..
Sandıktan hayırlısının çıkacağına inanma gibi bir mecbureyitemizin olduğu, gün ışığı gibi aşikardır..
Zaman dar, ama siyasette 24 saatin bile öneminin büyük olduğunu bilmeyenimiz mi var?
Lütfen, daha fazla empati!?
Yusuf Cinal yazıyor, 22 Ağustos 2022 Adapazarı