Hep dünde kaldılar?

YUSUF CİNAL

26-08-2022 11:57

Sevgili okurlar,
Dün memleketim Akyazı’daydım..
Akyazı, Sakarya’nın en eski ve zengin toprakları, dağları, yaylaları, gölleri ve dereleri ile yeşil bir cennet!
Sabah kahvaltısına davetliyiz!
Muhterem merhum Bacanağım, büyüğümüz eski Akyazı Esnaf Odası Başkanı Kazım Birincioğlu’nun konağındayız..
“Konak”diyorsam yanıltımş olmayayım, burası bir konak değil, ikametgah!
Sakarya genelinde böyle tarihi konakları, bugünlere taşıyabildik mi?
Nerede o nesil?
Yakıp, yıkmayı çok iyi beceriyoruz!
Maalesef, durumun özeti bu!
Geçmişe saygı mı kalmış!
Kahvaltıda, Belçika’dan büyüğümüz Ali Öztürk, muhterem eşi Sebahat Öztürk, kızları Dilek Öztürk ve bizleri konuk eden ablamız Nebahat Birincioğlu ve kızları Nurgül Sevencan ile Öznur Demir..
Mutfakta, fır dönüyorlar..
Bahçeden patlican ve taze fasulye kızartması, saç kavurma ve diğer kahvaltılıklarla masamız zengin..
Konukseverlik muhteşem!..
Hal ve hatır soruyoruz..
Eski günlere gidiyoruz..
Sakarya Araştırma Hastanesi’nde üç haftadır yoğun bakımda yatan Belçika’ya ilk gidenlerimizden ablam Hatice Şimşek-Cinal’ın durumu soruluyor..
Gündemi “sağlık” işgal ediyor..
“Korana” yine can sıkıyor!
Evet, her yaşın bir güzelliği ve sorumluluğu var..
Beslenmeyi, sağlıklı zinde kalmayı mutlaka öğrenmemiz ve gelecek nesillere öğretmemiz gerek..
Ağız tadı ile bir yaşam herkesin hakkı..
Ah şu “herkesin hakkına”, bir herkes saygı gösterse?
Ah şu zamane gençlik!
Bir su istesen, ellerinde bir cep telefonu ve internet bağlantısı..

 

Başka dünyalar?
Ah şu zamane gençlik?
Akyazı, binbir anılarımın ilçesi, ya köyüm Alaağaç, Karaçalılık..
Nerede ayak izlerim yok ki?
Ya, o sabah namazı çıkışı, Karaçalılık kahvelerindeki sohbetler..
Hayatta olsa da, Demirci Muhammet, Bektaş Osman Hakkı Çavuş, Sayılı Ahmet, Mulali Osman, Palabıyık Yusuf, Abaza Cevat, Nadir Erdem, Şemsi Aydın’ın konuşmalarına kulak kabartsak..
Ne insanlardı onlar?
Ne yürekler?
Hep dünde kaldılar!
Bir solukta çarşıya iniyorum..
Sevgili okul arkadaşım, dostum Dr.Yaşar Yılmaz’ı, Kaptanım Osman Akcan’ı, aile dostu Emin Üstün, akrabam Adem Güner’i, yeğenim Eczacı Ozan Cinal ve arkadaşlarını ziyaret ve doyum olmayan sohbetlere dalmak ne güzel..
Aaaa Turgay Kardeş’in orada toplanmış bizimkiler..
Kimler yok ki?
Akyazı’nın gedikli, güleryüzlü, saygın sevecan Mimarı Halis Kopya, okul arkadaşım Fransa’dan gelmiş Remzi Nehir ve diğerleri..
Yine sıcak gündem, memlekete meseleleri..
Kıyısından, köşesinden dokunuşlar, güne damga vuran konuşmalar biter mi?
Bugünlük Akyazı’ya bu kadar yeter!
Dönüş yolundayım..
Avni Özsoy petrolünden gaz doldurmak gerek..
Emanet araba ya, boş koymamak gerek depoyu..
“Zamlı mı, zamsız mı, günün tarifesinden” nasiplenmemiz gerek..
Ah be petrol!
Hocam Hoşgeldin, sesi ile irkiliyorum..
Evet, Akyazı Lisesi’nden öğrencim Nevzat Turhan..
Yardımcı oluyor..
“Hocam kitabınızı mutlaka alacağım!”
Bu ifade bile yeter!
Akyazı’da kitabı soran bir kişi de olsa beni duygulandırıyor..
“Hocam nereden alabilirim?”
Otomobilin bagajını açıp, ona iki kitap hediye ediyorum..
Hemi de imzalayarak..
Nevzat Tarhan, son derece sevinçli ve gururlu..
Yıllar sonra karşılaşmak ne güzel..
Kasadaki genç ise bu duruma tanıklık etmesine rağmen duyarsız!..
İşte Akyazı’yı,” bu duyarsızlık”, bugüne taşımadı mı?
Ah şu sülalecilik?
Akyazı ne çektiyse, “bu sülalecilik” anlayışından çekti!..
Nevzat ile ayaküstü sohbetimiz, kısa sürdü ama, çok anlamlıydı..
“Hocam, mutlaka sizi sohbete bekleriz!”
Akyazı, Seyfeler, Vakıf, Kumköprü üzerinden Ormanköy’e geliyorum..
Akyazı’nın çokca canını yakan, “bu Ormanköy kavşağı” yine kalabalık..
Polis otomobilleri, ambulanslar, meraklılar yol kenarında..
Bir bisiklet yolun ortasında devrilmiş!..
Belli ki soruşturma için Savcı bekleniyor..
18 Yaşındaki Berat Kamil Saka, “trafik canavarının” kurbanı olmuş!
18 Yaşında, genç bir delikanlı!..
Daha hayatının baharında, kaza kurbanı!
Bu noktada ne canlar, ne sevdiklerimizi kaybetmedik mi?
Ah şu, “trafik kuralları yerine, kendi kurallarını uygulayan” benciller?
Üzüntüm büyük!
Gazeteler hergün, kaza haberleri ile dolu..
Ne eğitim kar ediyor, ne denetim, ne ceza?!
Allah’a emanet yollardayız!
Şehir içinde bile hıza riayet eden yok!
Koltuğunda yan oturmuş şoförlerimiz?
Basar gaza, yallah şoförüm, yallah!
Öte yanda, acılar arşı alaya yükselir, Allah, Allah!
Rabbim herkese ağız tadı ile güzellikler nasip etsin!
Allah azanları ise ıslah etsin!
Yusuf Cinal yazıyor, 26 Ağustos 2022 Adapazarı

DİĞER YAZILARI Kadınlarımıza daha fazla sorumluluk, yetki vermeliyiz! 01-01-1970 03:00 Kral öldü, yaşasın yeni kral! 01-01-1970 03:00 Memleket meseleleri önceliğimizdir.. 01-01-1970 03:00 İpin ucu kaçmış, kim yakalar? 01-01-1970 03:00 Kazakistan ve Türkiye’de yaşamak? 01-01-1970 03:00 Hizmetin hakkını verenler ve kenti yaz-boz tahtasına çevirenler? 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet bekçileri, haricilere geçit vermez! 01-01-1970 03:00 Horozumun tüyü kara? 01-01-1970 03:00 Görmedim, duymadım, işitmedim! 01-01-1970 03:00 Yakalanan iktidar rüzgarı? 01-01-1970 03:00 Demokrasinin güzelliği burada! 01-01-1970 03:00 Tekirdağ birlikteliği sürmeli!? 01-01-1970 03:00 Tekirdağ’da mest olduk! 01-01-1970 03:00 Duada bile ayrışıyorsak, Allah korusun! 01-01-1970 03:00 Al sana çözüm! 01-01-1970 03:00 Likayetsizler ülkesi?! 01-01-1970 03:00 Ülkenin freni boşalmış! 01-01-1970 03:00 Dibe vuran siyasi anlayış? 01-01-1970 03:00 ŞU bizim mesleğin temsilcileri? 01-01-1970 03:00