KAZIM KURT: “10 OCAK, KUTLANMAYI DEĞİL, MÜCADELE ETMEYİ GEREKTİRİYOR”

Başkan Kurt mesajında şu ifadelere yer verdi: “Haber alma özgürlüğü için çalışan, halkın çıkarlarını savunan, onları bilgilendiren ve önemli konularda kamuoyu oluşturan bağımsız ve güçlü bir basın, demokrasi için yaşamsal öneme sahip. Ve bu bağımsız ve güçlü basının da gerçekçi, objektif, farklı düşünce ve görüşlere yer veren, demokrasinin çoğulculuk ve çok seslilik ilkelerinin yaşama geçmesine katkı sağlaması gerekmektedir. 

Bugün, ne yazık ki 10 Ocak’ı ‘Çalışan Gazeteciler’ günü olarak tanımlamak oldukça güç. Anayasa'nın 'Basın hürdür, sansür edilemez' hükmü artık yalnızca kağıt üzerinde kaldı. Sansür Yasası'nın ardından gazeteciler, mesleki özgürlüklerini tamamen kullanamaz hale getirildi. İşsizliğin ülke ortalamasının iki katı olduğu, gazetecilerin sefalet ve açlık ücretlerine mahkûm edildiği, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yüzde 90’ı aştığı, gazetecilerin cezaevinde olduğu medya sektöründe; 10 Ocak, kutlanmayı değil, mücadele etmeyi gerektiriyor. 

Türk basını, tarih boyunca hiç bu kadar baskı altında kalmadı. Gazeteciler için haber yapmak tarih boyunca hiç bu kadar zor olmadı. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün 63. yılında gazeteciler, güvencesiz, örgütsüz ve sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlanıyor. Kanunun tanıdığı haklar budanıyor, gazetecilerin kalemleri üzerindeki baskılar her geçen gün artıyor. Basın üstündeki sansür, 116 yıl önce 24 Temmuz 1908’de kaldırıldı, istibdat dönemi sona erdi. Ancak, bugün gazeteciler, 116 yıl öncesinde olduğu gibi, hatta daha fazla, istibdat altında. İşte tüm bunlar nedeniyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, artık bir kutlama günü olmaktan çıkmıştır. 10 Ocak, gazetecilerin dayanışma ve mücadele günü olmalıdır. Basın hiç kimsenin tekelinde olamaz. Gazetecilerin kişilerin, kurumların değil halkın ve doğrunun yanında olması gerekir. Gazetecilerin kalemleri başkalarının yazdıkları ile değil, kendi özgür iradeleriyle gerçekleri yazdıkları zaman daha güçlü bir hale gelecektir. Sosyal demokrasinin gereği olan sendikal haklar ve düzenlemelerle basın emekçilerinin karşılaştıkları güçlükler azaltılmalı, verimli çalışma ortamına zemin hazırlanmalıdır. 

Tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren tüm basın çalışanlarını saygıyla anıyorum. Demokrasinin, özgürlüğün, adaletin ve düşünce özgürlüğünün her alanda kaybolmaya başladığı ülkemizde daha özgür, tarafsız ve çağdaş bir gazetecilik anlayışı diliyorum.”