KARŞIYIZ HEM DE ÇOK HAKLIYIZ!

AVNİ GELENDOST

04-09-2020 13:03

Geçtiğimiz yıl 26 Nisan tarihinde Sinop’ta, Çernobil faciasının 28′inci yıl dönümünde, kente yapılması planlanan nükleer santrale karşı miting düzenlenmişti.Çok sayıda ilden binlerce kişinin katıldığı mitingde Sinop’un İnceburun ve Mersin’in Akkuyu mevkiine yapılması planlanan nükleer santraller protesto edildi. Halk bu mitingle  ülkemize yapılması planlanan nükleer santrallere karşı olduğunu göstermişti.

2011 yılında Japonya’da gerçekleşen Fukuşima nükleer santral kazası birçok şeyin değişmediğini bir kez daha gösterirken, yine halk kaza sonrası bölgeyi boşaltmıştı. Toprağa, okyanusa radyasyon geçti. Yine dünyanın bütün egemenleri, insanlar bir şey öğrenmesin diye canını dişine kattı. Yine radyasyon yiyen halklar oldu, börtü böceği sayan olmadı. Yıl 2011′di, ülkemiz yöneticileri nükleer santral kurma ısrarlarını yenilediler. Bekarlığın nükleerden daha riskli olduğunu dinledik, bakanlardan. Tüpgaz patlamasıyla nükleer santral patlaması arasında kurulan derin bağlantı, darbeci generallerin bile aklına gelmemişti.

İşte böyle bir ülkede kurulmak istenen santralin patlaması bizler şaşırtmamalı, endişelendirmeli. 

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) 28 Mart’ta yaptığı basın açıklaması ile Sinop’ta nükleer santral kurulmasına ilişkin anlaşmanın reddedilmesi için Meclis’e çağrıda bulunmuştu.

Hal durum böyle iken ,ne yazık ki korkulan oldu ve tam da elektriklerin neredeyse tüm ülkede kesildiği 31 Mart 2015 sabaha karşı meclis bu tasarıyı onayladı ve santralin yapım işini Japonlar üstlendi.

 

Platform, “Sinop’ta nükleer santral kurulumuna neden karşıyız” başlığı ile gerekçelerini şöyle sıraladı:

* Bir kaza durumunda Çernobil’de ve Fukuşima’da olduğu gibi telafisi olanaksız zararlara yol açacak, radyasyon riski olan bir santral yapılmak istenmektedir.

* Anlaşmaya göre santralden elde edilecek elektrik enerjisinin tamamını devletin 20 yıl boyunca almayı kabul ettiği bedel bugünkü kur ile kilovat başına 30.7 kuruş, TETAŞ’ın son yayımladığı 2013 Yılı Faaliyet Raporu’ndaki 17.27 kuruşluk ortalama elektrik alış bedelinden yüzde 78 daha fazladır. Yani bu enerji pahalıdır, yurttaşların faturasının kabarmasına yol açacaktır.

* Türkiye 20 yılda üretilecek elektrik enerjisine 85 milyar dolar bedel ödeyecektir. Ayrıca kurulacak şirkette yüzde 49 pay sahibi olacak olması nedeniyle 22 milyar dolarlık yatırım tutarının 11 milyar dolarlık kısmında yükün Türkiye’de olacağı anlaşılmaktadır. Bu rakamların Türkiye`ye getireceği yük, dış açığın artmasına neden olacaktır. Fiyatı bile dolar kuruna bağlı olan bir enerji üretimiyle ülkemizin arz güvenliğinin sağlanması, elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması ve yurttaşlara ucuz elektrik sunulması mümkün değildir.

* TEİAŞ’ın son kapasite projeksiyon raporundaki veriler ve inşa halindeki santrallara ilişkin EPDK verilerine göre, santralin devreye gireceği yıllarda elektrik ihtiyacı 415 milyar kwh, Türkiye`de üretilecek elektrik enerjisi 513 milyar kwh’dir. Yani nükleer santraller olmaksızın o yıllarda ihtiyaçtan 100 milyar daha fazla elektrik üretebilme olanağı vardır. Bu anlamda Sinop`ta nükleer santral kurulması gereksizdir.

* Santralin yakıtı Fransa ve Japonya’dan gelecektir. Türkiye’de nükleer yakıt tesisi yoktur. Türkiye’deki uranyum kaynakları nükleer santral yakıtı olarak kullanılamaz; işlenmesi gerekir. Türkiye’de böyle bir tesis ve teknoloji de yoktur. Uluslararası imza attığı anlaşmalara göre böyle bir tesisin de yakın zamanda kurulma ihtimali yoktur. Dolayısı ile Sinop Nükleer Santralı elektrik enerjisinde dışa bağımlılığımızı arttıracaktır.

* Nükleer santrallerde oluşan atıklar dünyanın başına giderilmesi çok zor olan bir dert açmıştır. Bu sorunu çözmüş olan ülke yoktur. Atıklar arttıkça sorun daha da büyümektedir. Sinop Nükleer Santralı Türkiye’yi de bu sorunlu ülkeler arasına katacaktır.

* Santralin yapılması yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi önünde engeldir. Temiz enerjiye engel olmaktadır. Şöyle ki bu santrallerin yapılması ile oluşacak fazla enerji kapasitesi nükleer santrallere alım garantisi verilmiş olduğundan yenilenebilir kaynakların geliştirilmesine engel olacaktır. Diğer yandan ülke kaynakları yenilenebilir enerjinin teşviki için değil, nükleer enerjinin satın alınmasıyla yurtdışına aktarılarak harcanacaktır.

* Santralde bir kısmı yabancı uzman olmak üzere en fazla 1000-1200 kişiye iş imkanı sağlanabilir. Yani harcanan yatırım tutarıyla ortalama istihdam yaratma rakamının çok  çok altında kalacak bir projedir.

DİĞER YAZILARI DOSTÇA 01-01-1970 03:00 Erkekler bir kere olsun düşündünüz mü? 01-01-1970 03:00