İmar planlarının önemi

RÜŞTÜ BOZKURT

14-11-2023 13:23

İmar planlarının kentlerin fiziksel büyümesini  ve niteliksel gelişmesini  nasıl etkilediğine ilişkin Sakarya’da  çok kez yinelediğimin farkındayım. İmar planı yapmanın ülkemiz koşullarında güçlüklerini de biliyorum. Ülkemizin çok özel koşullarında  plan yapmanın, planları ödünsüz gözetim ve denetimle hayata taşımanın kolay olamayacağı  da kimse için sır değil.
    Planlar, bilinmez geleceği hayal ederek yaşanabilir hale getirmek için vardır.
    Planlar, medeniyet  tasavvurumuzu nasıl hayalden hakikate dönüştüreceğimizin araçlarıdır.
    Planlar, dünya genelindeki eğilimlerin fırsat ve tehlikeleriyle var olan ve erişebileceğimiz olanaklar arasında denge oluşturmada bilinen en etkili araçlar, yol ve yöntem göstericileridir.
    Planlar, kaynakları üretken, etkin ve verimli kullanma bilincinin  yaşama yansıması olan öngörme ve önlem alma disiplininin olmazsa olmazıdır.
    Planlar, envanterlere dayalı veriler, uygun bileşen ve bağlama dayalı bilgiler, varsayımları sorgulanmış zihni modeller ve bizi amaca en kısa yoldan ulaştıracak metotların kullanılmasının bütünüdür; en düşük maliyetle bizi yaratmak istediğimiz sonuçlara taşırlar.
Çok şey yapılmış  olabilir
Eskişehir’de imar planlarından sorumlu olanlar, “İmar planları konusunda çok şey yapıldı; yapılıyor”  diyebilir. Sorunumuz tam da  bu noktada: Eskişehir kamu oyunun  yapılan çalışmalara ilişkin sistemli bilgilendirilmesi  yapılıyor mu? Yerel yönetimler ve ilgili merkezi birimler ayrı ayrı ya da birlikte son 10 yılda yapılan  plan çalışmalarıyla ilgili  kamuyu bilgilendirmeye yönelik kaç toplantı yaptı? Kumu   görevi yapan yerel ve yaygın medya imar planlarının yapılmasındaki “zihni modeller”   kentin üzerinde bulunduğu ve geliştiği coğrafi alanın jeolojik özelliklerinin plandaki seçimlerde ve kararlarda  ele alındı mı?  Kentin gelişme yönünü belirleyen kararların “bilimsel gerekçeler” nelerdir? Üç üniversitesi bulunan Eskişehir’de  akademi  planlarla ilgili ne söyledi? Sivil  toplum örgütlerinin görüşü neydi, hangileri dikkate alındı, hangileri alınmadı? Merkezi yönetim birimlerinin kolaylaştırıcı ve zorlaştırıcı hangi tavırlarıyla yüzleşildi?
    Planların “toplumsallaştırılması”   kitle desteğini arkasına almasıdır. Kitle desteği olmadan ciddi  işler yapmanın mümkün olmadığını biliyoruz. Bu çerçeveden  bakılınca envanter ve bilginin bizi götüreceği ilk istasyon çağdaş bir “kent kimliği” yaratma olmalıdır.  
“İmar planlarını” yapılamaz ve uygulanamazsa çağdaş kent anlatımı boşlukta kalır.

Kent kimliği seçimlerde gündemde olmalı
Envanterler ve net bilgi olmadan tutarlı planlar yapılamaz. Tutarlı planlar olmadan da,  kimliği olan, çağdaş  ve yaşanabilir kentler oluşturulamaz. 
Kentlerimiz fay hatlarını izleyen alanlarda yapılıyor; depremler de bize büyük bedeller ödetiyorsa, hepsi imar planları ön araştırmaları eksikliği, yapı stoku oluşturma teknikleri belirleme ve denetim ciddiyetsizliği, kısa vadeli çıkarları aşarak uzun soluklu bakış açısı noksanlığı kaynaklıdır.
    Seçimlerde halkın sesi olması gereken yerel medyamız etkili rol  oynayabilir: Birincisi, geçmişte yapılanları kamuoyu ile  paylaşarak, “sövgüye amel, övgüye kabız” tavrın aşılmasına katkı yapılır. İkincisi, yapılmamış olanlar varsa, neden ve niçin yapılamadığının gerekçeleri sorgulanarak kimseye haksızlık etmemenin yolu açılır. Üçüncüsü, bizim kendimize biçtiğimiz değer olan kimliğimiz gibi, kentin kendine biçtiği değerlerle nasıl bir geleceğe doğru götürülmek istendiği bilgisi kitlelere ulaştırılabilir. Dördüncüsü, başta üniversiteler, STK yönetimleri  olmak üzere  bilgi birikimleri paylaşılarak büyütülür. Beşincisi ve ön önemlisi, gelişen toplum, geleceğini sorgulayan toplumdur. İmar planları konusunda yapılanların hakkını veremeyen, yapılamayanların nasıl yapılması gerektiğini sorgulamayan  “vasatlık tuzaklarından” kurtulmuş oluruz.
    Gelin önce bu yazınının içeriğini sorgulayalım. Eksiğini ve yanlışını ortaya koyalım.Ve ortak aklın  gerçekliğini seçimleri vesile ederek birlikte arayalım.
    Haftaya:  Kentiçi ulaşımla ilgili hayallerimizi  sorgulayalım.

DİĞER YAZILARI Yazı insanı: 60 yıl + 1 gün sonra 01-01-1970 03:00 Mayınlı alan: Toplu iş sözleşmeleri 01-01-1970 03:00 “Enseyi karartmanın” gereği yok 01-01-1970 03:00 “Çalışma disiplini ve sorumlulukta aşınma, kaygılarımızı artırıyor” 01-01-1970 03:00 “Keklik öttürme toplantılarının” müşterisi varsa verimlilik piyade kalır 01-01-1970 03:00 Neye sahip olduğunuz değil, sahip olduğunuzla ne yaptığınız önemli 01-01-1970 03:00 Ekosistem bilinci kendini yeniden üretmeyi güven altına alır 01-01-1970 03:00 Kenevir ve “ekosistem oluşturma” 01-01-1970 03:00 Zaferin 100’üncü yılında kurtarılan “topraklara bakmak” 01-01-1970 03:00 Çin’in ABD’yi asıl korkutan yanı… 01-01-1970 03:00